Acele etmeyin sadece manzaranın tadını çıkarın!


 


You do the best you can
As it have to be great
Open your arms
Now is the time
To get away with your life
Hold on
And your heart and enjoy the ride

Slow down

 

Imany - slow down 

 

Sonsuzluk denizinin ortasındayken kulağıma uzaktan gelen şarkı sözleri gibiydi çektiğim bu kare. Hayatın karmaşasına yaşamımız karışırken huzurun küçük bir anıydı benim için.  Durup bakarken anı yakalamaktı tek yaptığım. Hayatı yakalamak ile eş değerdi hafızama kaydetmek. Hepimizin bir mücadelesi, ulaşmak istediği hedefleri, duyguları, gizlilikleri, kötülükleri ve hırsları vardı. Hepimiz ‘insan’ olmaya çalışırken insanlıktan çıkmanın bir yansımasıydık sadece.

Düşünüyordum o an; yaşamak gerçekten bu mu? ‘Bu’nun ne olduğunu soracak olursanız o konuda da pek fikrim yok gibi. Benim ki var olmanın, hissetmenin bir çabasıydı sadece. Tüm yaşanılanların üzerine denize bakıyorum, ümidin ve sonsuzluğun bir simgesi gibi. Hayatın anlamını taşıyordu. İnsanlığın yaşadığı sorunlar, toplum bunalımları bizi derin bir yalnızlığın içerine sürüklerken mutlu olmayı bir hedef haline getirdik. Yazdıklarım karamsar gibi görünebilir ama bunlar sadece düşüncelerimin somutlaşmasıydı. İnsanlığın bizi getirdiği küçük bir nokta, hepimiz bu denizin içerisindeki kum taneleri gibiydik. Hem küçük hissettiriyordu hem de varlığımız ile tamamlanıyordu.

Dünya var olduğundan beri huzur ve barış için tarih sayfalarına konu olan savaşları okuduk. Her şey ‘insanlık’ içindi. Yüz yıllar geçti, uzay çağına kadar geldik hala ‘insanlık’ için uğraşıyoruz. Mutluluk dediğimiz kavramın peşinde bir ömür harcadık. Mutluluk nedir? diye sorduğumuzda herkesten farklı cevaplar aldık. Mutluluk nedir? diye sorsanız eğer nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. Bilmediğimiz bir şey için dökülen kanlar ve giden hayatlar… Değer mi?

Bir kare bunları düşündürebilir mi? Kelimelerle ifade edemediğimiz birçok çok duyguya sahibiz. Hücum eder gibi küçük düşüncelerin hepsi büyük bir karenin oluşmasına neden oldu. Hayatım şu an çektiğim bu kareden ibaret olsaydı ben insanların anladığı dilden ‘huzur’ adını verirdim. Sanırım bazen sadece hissetmek gerekiyor. 

Kurumsal bir yere yazı mı yazmış bu kız ne oluyor diyecek olur gibi oldunuz sanki. Biraz gündem ile alakalı yazmak istedim ama dökülen bunlar oldu. Tüm kişisel hayatımızı bırakıp uğraştığımız bu dünya için çok üzgünüm ve çok yorgunum sadece. Aynı duyguları paylaştığımızı biliyorum. Biraz kenara geçip sakinleşmeye ihtiyacımız var. Yapmak istediğim buydu ancak maalesef uzaklaştıkça daha büyük bir endişe yer aldı. Ya şu an daha kötü bir şey oluyorsa, yetişemediğim bir ihtiyaç olursa vs. diyerek olduğum yerde kalakaldım. 

Ülke sorunlarının anını yaşamaktan helak olduğumuz bu zamanlarda kim nereye kaçabiliyorsa kaçsın, bitmeyecek sorunların eşiğinde döndüğümüz zaman kaldığımız yerden devam ederiz. Şimdi bir nefes alın, acele etmeyin ve sadece yolculuğun tadını çıkarın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Telaşsız Bir Hayatın Kıyısında.

Güneşin Doğduğu Yerde Kadınlar Var!

Yorgunluk, Umut ve Sessiz Bir Çığlık.