Yeninin muhteşem korkusu.
![]() |
| 📷: https://dribbble.com/hellsjells |
Hellooo millet, nasılsınız bakalım, yeni yılınız nasıl geçiyor? Umarım keyfiniz yerinde ve günleriniz istediğiniz gibi geçiyordur.
Yani klişe ama yıl değişse de yaşadıklarımız kaldığı yerden devam ettiği için direkt olarak büyük değişimlerin içerisinde olamıyoruz. Sanırım o yüzden bir yenilenme enerjisi gelmedi kimseye. En azından gözlemlediğim kadarıyla, öyle olduğunu düşünüyorum. Bana soracak olursanız, benim değişimler gözle görülür bir şekilde gerçekleşiyor.
Öncelikle o zamanlar konuşamadığımız için merak ediyorum, yılbaşınınız nasıl geçti? Ne şekilde olursa olsun sağlıklı ve keyfiniz yerindeyse benim için tamamdır. Zira benim yılbaşım yaptığım bütün planlara ket vururcasına çokkk kötü geçti, bazı sağlık sorunları yüzünden yeni yıla hastanede merhaba dedim. Ama hiç sorun yok, şimdi her şey yolunda ve keyfimiz yerinde.
Ara sıra aklıma burası geliyor, acaba orada neler oluyor, diye. Biliyorum, kulağa saçma gelebilir ama gerçekten kimlerle konuştuğumu ve ne düşündüğünüzü çok merak ediyorum. Gün içerisinde garip bir olay yaşadığımda kafamın içerisinde olayı, burada size anlatır gibi anlatıyorum. Hayır, delirmiyorum. Bu da benim yaşama yöntemim ✌
Şimdi size her zaman anlattığım gibi çok ilgi çekici konulardan bahsediciğiimmm, hazırsanız başlıyorum. Yeniye karşı olan korkumuz. Mesela, geçenlerde takip etmekten aşırı keyif aldığım kişi ve onun platformundan yazılarımı orada yazmam için tatlı bir teklif aldım. Çokkk mutlu oldum ama buraya yazmadan önce yazmaya çalıştığımda yapamadım. Hem burayı bırakmak korkutucu geldi, hem de bilmiyorum orada sizi bulamamak ya da kabul görmemek gibi bir sürü düşünce içimi kemirdi.
Burası benim açık günlüğüm gibi. Tamam klişe yine ama öyle. Buradan kopabileceğimi sanmıyorum. Neyse, konumuza devam ediyorum. Yeni işime başlamadan önce mesela, aşırı gergindim. Gerçek anlamda karnım ağrıyordu ve ne ile karşılacağım korkusu beni yedi bitirdi. Şimdi ise korkularımın yersiz olduğunu farkındayım, kendime o düşünceler ile yaşattığım eziyeti kimse bana yaşatmıyor.
Yeniye karşı olan korkumun, korkumuzun bizi yersiz düşünceler ile ne hale getirdiğini gördükçe şok oluyorum. Bu aralar çevremdeki herkes bir değişim içerisinde ve hepimiz sadece felaket senaryoları üzerinde konuşuyoruz. Kimse güzel bir şeylerin de yaşanabileceğini düşünmüyor. Evet, buna toplumsal yapımızda katkı sağlıyor ama bilmiyorum. Pollyannacılık yapalım da demiyorum elbette -ki en sevdiğim- ama felaket senaryoları yüzünden vazgeçtiklerimizi düşünelim istiyorum.
Bu aralar garip durumlar içerisindeyim. Geçmişte bizi bu felaket senaryoları yüzünden bırakmış insanlar şu anda kapımızı çalıyor. Neden? Korkuların yersiz olduğunu mu anlıyoruz, felaket senaryoları artık umurumuzda mı değil, yoksa büyük bir cesaretin mi eşiğindeyiz? Size sorarken bu soruları kendime de soruyorum. Böyle bir durumun içerisindeyken ne yaparım ya da ne değişti, diye.
Korkularımız bizi ele geçirdiği an büründüğümüz karakter de biziz, korkularımızın yersiz olduğunu anladığımızdaki büründüğümüz karakter de biziz. Çok saçma ve karışık bir cümle kurdum gibi ama siz beni anladınız. Lütfen, sadece tutarlı davranışlar sergilemeye çalışalım. Bizi etkileyen duyguların içerisindeyken başkalarının hayatına dahil olma fikrini aklımızdan geçirmeyelim.
Küçük uyarılı, isyanlı bir girişten sonra ve evet bu sefer biraz uzun konuşacağım, yeni konumuzla devam edelim. Arkadaşlar, aşırı aşırı ve aşırı sıkıldığım bir konu ile karşınızdayım. Muhteşem başarısızlıktaki date'lerim.
Yani başarısızlık der miyim, bilemiyorum ama bir yerde olmayan bir şey var. Hiç tad alamadığım, gecenin sonunda asla merak etmediğim, heyecan kıpırtısının olmadığı noktalardan dönmeye başladım. Normalde konuşmayı aşırı seven ve merak duygusunun yüksek olduğu biriyken, oldu o zaman başka zamana görüşmeyiz umarımlı kalkışlar sergiliyorum. Sorun karşı tarafta asla demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Sorun ben bile olabilirim.
Ne olmuyor, hiç bir fikrim yok. Kafamda idealize ettiğim biri mi var, onu da bilmiyorum. Zaten neden olmayan biri beklenir, onu da anlamıyorum. Ama sıkıldım. Yüzeysel ilişki kurmaktan bunaldım. Elbette bu durum herhangi biriyle olmuyor, ama benim neden biriyle olmuyor?
Lütfen, bu isyanlarımdan kaba tabirle bir ilişki için kudurduğumu anlamayın. Sadece, merak ediyorum. Hissedemediğimi, merak duygumun eksilerde olduğu, keyifle bir akşamı neden geçiremediğimi.
Hepimizin bir arayış içersinde olduğunu biliyorum. Kimi kendini arıyor, kimi kendini kaybedeceği başka eğlencelerin arayışında, kimi başka birini, kimi de ne aradığını bilmeden. Ben kendimin az çok ne aradığını biliyorum, daha doğrusu ne aramadığımı çok iyi biliyorum. Bu noktada biraz geçmiş, biraz travmalar ve biraz da ego devreye giriyor.
Velhasıl kelam konu budur. Hayatımda hiç bu kadar kendim olduğum, keyifli olduğum, işimden keyif aldığım, en sevdiğim insanlarla çevrili olduğum bir dönem olmamıştı. Sanırım bunların tamamlanışıyla beraber bu konu gözüme çarptı. Kalbimi sevgiyle dolduracağım bir alana daha izin vermeye kalktığımdan olsa gerek.
Sizde durumlar nasıl? Arayışın hangi evresinde, hangi sorularla yaşıyorsunuz? Ya da bir arayışta mısınız?
Ne çok soru sordum, sizi daha fazla sıkmadan gidiyorum. Gelişmelerden ve muhteşem date'lerimden bahsetmeye devam edeceğim.
Size bol heyecanlı ve keyifli geçireceğiniz günler dilerimmm💃

Yorumlar
Yorum Gönder